SERGİLER 2016 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
SERGİLER 2016 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Mart 2016

AYŞE TAKI Galeri - ÇAĞLA TANYOLAÇ - Vahşiler / Takı Sergisi



 ÇAĞLA TANYOLAÇ

Vahşiler
Takı Sergisi

21 Mart - 11 Nisan 2016

basın bülteni

Çağla Tanyolaç, sergisi hakkında der ki;
İnsan yeryüzünde ilk varolduğunda içinde yaşadığı doğanın bir parçasıydı; onunla birdi, bütündü.
Doğanın mükemmel düzeni onu da içeriyor, besliyor, geliştiriyordu.
Biz bu zamanlarda yaşamış insana " vahşi" gözüyle bakarız.
İnsan aklı bu ortam içinde geliştikçe kendini doğadan ayrı, doğadan üstün bir varlık olarak konumlandırdı ve doğayı
yenmekle başlayan yolculuğunu doğayı yok etmekle noktalamak üzere....
Bugün insanlar medeni olduklarını iddia etseler de aslında savaşlar çıkaran, doğayı kazanma hırslarına kurban ederek
yok eden, kendi ürettikleri gıdalarla kendilerini zehirleyip kendilerini de yavaş yavaş yok etmekte olan asıl vahşiler
değiller mi ?
Bu serginin konusu, biraz romantik bir geri dönüşü, bir hatırlamayı hedef alıyor.
Gerçek doğamızı, doğayla bir ve bütün, aklın oyunlarıyla bozulmamış halimizi bize hatırlatacak, tamamen doğadan,
seneler içinde topladığım malzemeleri biraraya getirerek takılar yapmak istedim.
Deniz kenarından topladığım taşlar, binyıllarca önce belki birer dağ, tepe ya da koca bir kayaydı....
...deniz kabukları, insanla birlikte o dönemlerde varolan deniz canlılarının evi, korunağıydı....
...ağaçlar hem korunak, hem çeşitli ürünleriyle hammadde, besin; enerjisiyle yeri göğe bağlayan yoldaştı....
...tüm bitkiler ve çiçekler yeryüzünü bezeyen, süsleyen, besleyen, yeniden doğuşun kodlarını, yaşamın sürekliliğini,
geleceği özünde taşıyan varlıklardı. Belki insan da, hayvan olmadan önce bitkiydi ve hala böyle.. :)
Takılarım umarım hepimize gerçek doğamızı hatırlamamızda ve özümüze dönmemizde yardımcı birer tılsım
olur.Sevgiyle....
Sergi 11 Nisan’a dek görülebilir.

AYŞE TAKI Galerisi

Şakayık Sok. 53  Tuna Palas Daire: 1, Teşvikiye, İstanbul

Tel: +90 212 343 21 54


44 A Sanat Galerisi - YILMAZ AYSAN - Eskizler



YILMAZ AYSAN

Eskizler

18 Mart - 18 Nisan 2016

basın bülteni

 “1980'lerden günümüze süregelen plastik sanat çalışmalarımda pek çok değişik malzemeden ve teknikten
yararlandım. Kavramlar ve talimatlar, baskı resim, çeşitli resimleme yöntemleri ve malzemeleri ile resim, kolaj ve
asamblaj, döküm ve heykel, benim zaman içinde kullanageldiğim sanatsal olarak anlamlı malzeme ve teknikler oldu.
Bu sergimde, bir süredir üretip videolarını instagram hesabından paylaştığım tel-çizimler yer alıyor.

Teli kıvırarak obje üretmeye daha çocukken başlamıştım. Dönemin popüler oyuncaklarından "tel araba" yapıyor, yine
özellikle telefon tellerinden küçük figürler yaparak çeşitli kutulardan yaptığım maket kovboy kasabamı
canlandırıyordum. Geçen sene tesadüfen tekrar başladım telleri bükerek şekillendirmeye. Özellikle tek boyutlu olan
telin üçüncü boyut algısını oluşturabilme potansiyeli beni büyülemişti. Ayrıca heykelin tamamının tek bir parça telden
(single-loop) oluşmasını sağlamak da ayrı bir meydan okumaydı benim için.

 Telin sanatsal bir malzeme olarak kullanılabileceğinin farkedilmesi, Calder'in, Pariste bir oyuncak tüccarı için oyuncak
imal ederken esinlenerek ürettiği "Cirque Calder" ile ortaya çıktı (1926). Tel-heykel (Wire-sculpture) diye adlandırarak
icat ettiği yöntemi daha sonra Picasso dahil Modern çağın pek çok sanatçısı sanatsal ifade biçimi olarak kullandı ve
halen de kullanmakta.

 Eserlerimde, telleri kullanarak üçüncü boyutta figürler çiziyorum. Malzeme olarak, basit, saf ve tok malzemeler olan
demir ve ahşabın yanı sıra, neon efektli floresan boyalar ve black-light aydınlatmalar kullanarak figürlerin aydınlık ve
karanlık ortamlarda farklı ruhlara bürünmesini sağlamaya çalışıyorum.”
 Yılmaz Aysan 2016

44 A Sanat Galerisi

Ahmet Fetgari Sk. 44/A Teşvikiye, 34365 Istanbul – Türkiye

Tel.: +90 212 233 33 80




11 Mart 2016

BLOK Art Space - grup sergisi / group exhibition: DETAY / DETAIL



Andrea Facco, Burak Dikilitaş,
Buşra Tunç, Cansu Çakar, Emin Mete Erdoğan,
John von Bergen, Marco Di Giovanni, Sadık Arı

DETAY / DETAIL

Grup Sergisi

2 Nisan - 5 Mayıs 2016

Açılış 5 Nisan Salı gününe ertelendi

basın bülteni

“Algılayamadığımız küçük detaylar her şeye karar verir.”
― W.G. Sebald, Vertigo

“Detay” sergisi sekiz sanatçının kaçırdığımız, kaçırmak istediğimiz, görmezden geldiğimiz, göremediğimizi düşündüğümüz tüm
detaylara farklı açılardan yaklaştıkları bir incelemedir. Detayı bir teknik olarak da ele alabilen bu sanatçılar, izleyicileri görünenin
ötesine çağıran işler üreterek, günümüz sanatında eser ile izleyici arasındaki mesafeyi kapatmaya çalışıyorlar. Detay sergisi daha
çok üretim sürecinin kendisine yoğunlaşan, farklı teknikler kullanan bu sekiz sanatçının ele aldıkları detayları inceleme biçimlerine
de odaklanıyor. Bu sayede her bir sanatçının kendi “detay” yorumları da serginin ana hattını oluşturuyor.

Detay, bir kafa haritasını ve bir cetveli gerekli kılar. Tıpkı bir kaç yüz bin galaksinin yüz metreye altmış beş milimetre bile
olmayan bir açıklıktan görüntülendiği bir Hubble derin uzay fotoğrafı gibi. Burak Dikilitaş

‘Detay’ ölçeksizdir. Gözlemci ve gözlenen arasındaki mesafe, detayın anlamını değiştirir ve detayı sorgulatır. Mikroskoptan
bakılan ile teleskoptan bakılan her iki durum da detayı tanımlar. Makro ölçekte uydu görüntüleri yeryüzündeki imgeleri gözlemci
için detaya dönüştürür; mikro-makro dünya, algı olarak benzer noktadan okunur. Detayın anlamı yakınlık-uzaklık ilişkisi üzerinden
tarif edilebilir mi? Gözlemcinin imgeye arasındaki mesafeye göre kurduğu ilişki sorgulanabilir mi? Buşra Tunç


press release

“Tiny details imperceptible to us decide everything.”
― W.G. Sebald, Vertigo

“Detail” exhibition is an investigation of eight artists with different standpoints, who approach details that we miss out on, overlook,
ignore, and think we can’t perceive. The artists, that can further regard the detail as a technique, aim to close the contemporary
gap between the piece of art and the viewer by creating works that invite the viewer beyond the visible. The exhibition focuses on
the way in which these eight artists that use different techniques examine the details they incorporate to their works, while
concurrently centering on the process of production. Thus, artists’ own commentaries on the “detail” outlines the exhibition itself.

Detail makes a mental map and a ruler necessary. Exactly like a Hubble deep space photograph, in which several thousand
galaxies are displayed through a gap smaller than hundred meters to sixty-five millimeters… Burak Dikilitaş

‘Detail’ has no scale. The distance between the observer and the observed changes the meaning of the detail and urges it to be
questioned. What can be viewed through a microscope and a telescope both define the detail. In the macro-scale, satellite
images transform scenes on earth into details; perception-wise, micro/macro world is read from the same standpoint. Can the
meaning of the detail be defined through a relationship of near and far? Can the relationship the viewer established with the
image through distance be questioned? Buşra Tunç


BLOK Art Space

Faik Paşa Cad. 22 D:2 Çukurcuma, Beyoğlu, İst./Turkey
Tel.: +90212 292 83 82





9 Mart 2016

Galeri ZILBERMAN - SELÇUK ARTUT - Sımsıkı


Ses Heykeli, 2016
Cam kavanoz, elektronik kontrol, titreşim motoru
(10x15 cm)

SELÇUK ARTUT

Ses Heykeli

26 Mart - 7 Mayıs 2016

basın bülteni

Galeri Zilberman proje alanı 26 Mart – 7 Mayıs 2016 tarihleri arasında gerçekleşecek, Selçuk Artut’un Sımsıkı
adlı proje sergisini duyurmaktan mutluluk duyar.

Çalışmalarında dijital teknoloji ve ses mimarlığının imkanları hakkında felsefi tartışma yaratan, çok yönlü sanatçı
Selçuk Artut, galeriyle yaptığı bir önceki sergi Verisel Gerçeklik (2014) ile ses, etkileşimli yerleştirme, sanal
gerçeklik gibi unsurları bir araya getirerek sanat objelerinin işlevselliğini sorgulamış, Sonsuza Dek (2011) sergisi
ile Endüstri Devrimi ve dünya savaşlarının sonucu olarak süregelen kaos ve makina yapısı arasındaki ilişkiyi
incelemişti.

Galerideki yeni projesi Sımsıkı’da sanatçı, önceki sergilerinde de yer alan sonsuzluk, çok seslilik ve algısal
çeşitliliği, üretim fikri üzerine kurguladığı deneysel bir projeye çeviriyor. Sanatsal ve endüstriyel açılardan üretimin
aynılaştığı ve ayrıldığı durumlar üzerine izleyiciyi sanatı tüketmeye davet ediyor. Proje, sanatçı tarafından
tasarlanarak üretilmiş, içerisinde elektronik devre olan kavanozlar üzerinden sanat nesnesi ve endüstri nesnesi arasındaki
ince çizgiyi gündeme getiriyor. ‘Kavanoz’ nesnesi sanatçının ellerinde, seri üretim ve sanatsal üretimin ‘biricik’lik kaygısı
arasındaki gri alanda titreşiyor; bu iki üretimin nerede başlayıp nerede bittiğine dair bir soru soruyor. Oyuncaklaştırdığı bu
sanat nesneleri, yaydıkları titreşim ve gürültüyle birbirlerine yaklaşarak ‘sımsıkı’ kenetleniyor ve bu durumun ‘ironik’liğine
değinerek estetik ve form üzerine kışkırtıcı bir tartışma alanı yaratıyor.

İzleyicilerin düşük bir meblağ karşılığında sahip olabileceği kavanozlar, aynı zamanda heykelleşmiş minik bir nesne
üzerinden elektronik sanatların doğası gereği erişilebilir olması fikrine değiniyor. Proje, izleyicilerin satın alımı üzerinden
kendini fonlayarak sonsuz bir üretime dönüşüyor ve ‘tüketimle gelen üretim’i de kendine mal edip dönüştürerek farklı bir model sunuyor.

Sanatçı sergiyle ilgili şunları aktarıyor:
Evet, doğru. Her şey değişiyor. Ben değişmiyorum diyemem. Etrafıma bakıyorum. Onlar da değişiyorlar ama
onların değişimini sürekli takip edemiyorum. Oysa bir anda herkese sımsıkı sarılmak ve “Durun!” diye haykırmak
istiyorum. Durmalıyız, çünkü durmazsak birbirimizi göremeyiz. Durun ve şimdi herkes birbirine sımsıkı sarılsın. Bir
somunun vidaya geçip sarılması gibi sapasağlam ve sımsıkı olalım ve titremeye başlayalım. Titrersek fark edilebiliriz.
Ama sürekli aynı hareketle değil, nasıl olduğunu bilmeden, ‘Anlamsız mı?’ diye sorgulamadan...

Daha fazla bilgi için lütfen Zeynep Temiz’le iletişime geçiniz: zeynep@galerizilberman.com

Selçuk Artut (1976, İzmir), İstanbul’da yaşamakta ve çalışmaktadır. İşleri, Moving Image (New York, 2015),
Art13 London (Londra, 2013), Soundworks/ICA London (Londra, 2012) ve
İmkansız Değil, Üstelik Gerekli: Küresel Savaş Çağında İyimserlik (10. İstanbul Bienali, İstanbul, 2007)
de dahil olmak üzere pek çok ulusal ve uluslararası platformda sergilenmiştir. Sabancı Üniversitesi’nde tam zamanlı
öğretim üyesi olan Artut aynı zamanda düzenli olarak dijital gerçeklikler ve ses sanatları konularında akademik makaleler
yayımlamaktadır. Yapıtları Vehbi Koç Vakfı Koleksiyonu’nun parçası olan sanatçının son kitabı ‘Teknoloji-İnsan Birlikteliği’
2014’te piyasaya çıkmıştır. Artut ayrıca deneysel müzik grubu Replikas’ın üyesidir

Galeri ZİLBERMAN 2

Istiklal Cad. Misir Apt. No:163 K.2, Beyoglu / Istanbul, Turkey
Tel: +90 212 251 12 14



6 Mart 2016

Galeri SELVİN - OZAN ÜNAL - Tahteravalli / Heykel Sergisi



 OZAN ÜNAL

Tahteravalli

7 - 24 Nisan 2016

basın bülteni

1974 yılında İzmir’de doğdu. İlk orta ve lise eğitimini İzmir’de aldıktan sonra Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar
Fakültesinde Grafik Bölümüne girdi. Bu bölümü yarıda bırakarak  aynı fakültenin Moda ve Aksesuar bölümüne geçti.
Eğitimi sırasında Beymen Academia Tasarım Yarışması, Deri Günleri Tasarım Yarışması gibi tasarım yarışmalarında ödüller
aldı. Merkezi Danimarka’daki SAGA International Design Center Young Designer Seminar’da Türkiye’yi temsil etti.
2000 yılında “Sınırlandırılmış Hayalgücü-Tasarımcı Bakış Açısı” teziyle mezun oldu. 2001 yılında İzmir Karşıyaka’da
Atölye Pi Tasarım ve Sanat Atölyesi’ni kurdu. Çeşitli karma sergilerde bulundu ve kişisel sergiler açtı. Halen atölyesinde
ağırlıklı olarak heykel  olmak üzere çeşitli disiplinlerde sanatsal çalışmalarına devam etmektedir.

Ozan Ünal; yeni sergisinde “aşk bir tahterevalli ise…” ile başlayan cümleler kuruyor. Bir üçgen , bir çubuk yardımıyla insana,
aşka, ilişkilere ait kısa hikayeler anlattığı heykellerinde Ünal; bu kez demir yerine bronz kullanmayı tercih etmiş. İçeriğin yer
yer biçimin önüne geçtiği, hikayenin formun içine dekonstrüktif bir kaygıyla girdiği heykeller; disiplinlerin içiçe geçtiği yeni
sanatta, plastik ve dramatik aforizmalarıyla; sizi görsel ve düşünsel bir yolculuğa çıkarıyor.






Galeri SELVİN

Arnavutköy Dere Sok. No:3 Arnavutköy,Beşiktaş/İstanbul

Tel: +90 212 263 74 81



Galeri APEL - YILDIZ ŞERMET - Yeryüzü, Gökyüzü



 YILDIZ ŞERMET

Yeryüzü, Gökyüzü

26 Mart - 23 Nisan 2016
(tarihler değiştirildi)  
31 Mart - 30 Nisan 2016

basın bülteni

Sanatçı Yıldız Şermet'in "Yeryüzü, Gökyüzü" başlıklı 6. Kişisel sergisi, 17 yıldır birlikte çalıştığı  Galeri Apel de  açılıyor.
Sanatçı bu sergisinde,  kullandığı ana malzemelerinden olan telin yanısıra yeni  malzemelerle de karşımıza çıkıyor.

Kültür, bir tanıma göre de insanın doğaya cevabıdır. Geçmiş şimdi ve  gelecekle ilgili anlamak bilmek istediklerimizi
doğa ile kurduğumuz yakın  bağ ile çözebiliriz. Tüm olan biteni anlamak için masalsı ve imkansız da gelse
atalarımızın yaptığı gibi, yeryüzüne basmak,  gökyüzüne bakmak gerekir belki de..

Galeri  APEL

Hayriye Cad. No: 5A, Galatasaray-İstanbul

Tel.: +90 212 292 7236



Galeri ZİLBERMAN 1 - EXTRAMÜCADELE - Ben Sadece Bana Söyleneni Yaptım


Extramücadele, İtaat ve İnşaat I, 2016
Demir kaide üzerinde çıkma çam tahtalardan rükû pozisyonunda adam ve demir vinç
16x80x103 cm

EXTRAMÜCADELE

Ben Sadece Bana Söyleneni Yaptım

26 Mart - 7 Mayıs 2016

basın Bülteni

Galeri Zilberman Extramücadele’nin galeriyle olan ilk sergisini duyurmaktan mutluluk duyar. Sanatçının yeni çalışmalarından
oluşan Ben Sadece Bana Söyleneni Yaptım isimli sergisi 26 Mart – 7 Mayıs tarihleri arasında galerinin ana mekanında
izlenebilecek.
1997’de hayali siparişler üzerine çalışan bir proje olarak başlayan Extramücadele, siyasi ve popüler olana verdiği doğrudan
referanslarla güncel yaşam kültürünün eleştirisini keskin olduğu kadar ince bir kavrayışla ele alıyor. Sanatçının yeni dönem heykel
ve yerleştirmelerinden oluşan bu sergi, kadın ve cezanın ayrılmaz hale gelmiş ilişkisinden yola çıkarak itaat etmeye, acımasızlığın
ilk kanunlarının yazılı olduğu arkaik kitaplara ve insanı köleleştiren borç kavramına doğru bir yolculuk yapıyor.

Sanatçı küresel olduğu kadar bölgesel konuları da kendine has sanatsal bir dille yeniden yorumluyor. Bilinen kutsalları ters yüz
ederek insanlık için yenilerini tanımlıyor. Kadın, tüm simgeselliğiyle sergiye nüfuz ederken, inanç, ideoloji ve sosyal konular altında
toplanan başlıklar, sergiye adını veren bir zincirin parçaları gibi birbirine eklemlenerek sonsuz esaretin kaygan zeminini hazırlıyor.
Bir büyük özgürlük yanılsamasıyla gelen neoliberal ekonomilerin dayattığı tüketim kültürünün kutsadığı dünyanın toplam borcu,
bol sıfırıyla yeni kutsalı oluşturuyor. Borcuna göre konum belirleyen günümüz insanı, bu yeni biat içerisinden çıkışını farklı bir
itaatte arıyor. Bu itaat gerek cinsiyetler arası eşitsizlik gerek de geçmiş ve günümüze ait inanç referanslarıyla birbirinin içine
geçerek şekil ve yer değiştiriyor.

Sanatçı bu sergiyle ilgili şunları aktarıyor:
“Borcun kutsal olduğu, itaatin huzur verdiği, farklılıkların cemaat gücüyle ezildiği, cezanın egemeni belirlediği bu cehennem
alemin en sefil yaratığı ise binlerce senedir kadın...
Bu cehennemde mesuliyet almadan günlerini dolduranlar için bu alemi, bir gül bahçesi zannetmek hiç de zor değil.
Ne de olsa vakti geldiğinde ‘ben sadece bana söyleneni yaptım’ diyebilecek olmanın lanetli huzuru var kalplerinde.
Yoksa kalp yerine vicdan mı demeliydik? Fakat içgüdüsel isteklerini doyuramayan ve dolayısıyla haz ile ilgili gelişimini
tamamlayamamış bu hasta kalabalığın vicdanı olabilir mi? Evet, aşk ve matematiği bir araya getirmek şiirsel ve devrimci bir arzu,
fakat 2015’te Türkiye’de şiddetten ölen kadınların sayısı 289 ve dünyanın toplam borcu ise 230 trilyon dolar.”

Çizgisel bir anlatının kendi uzamını oluşturduğu, fikir ve çağrışımların yan yana gelerek sessizce çarpıştığı bu seçki, bir büyük
çöküş fikrinin altını neşeyle çiziyor. Sıradan, işlevlerinden emin olduğumuz nesneler kendilerine ait olmayan sahici masallar
anlatırken, birazdan ayağının altından çekilecek halıdan habersiz izleyiciyi dinlemeye davet ediyor. Ben Sadece Bana Söyleneni
Yaptım 26 Mart - 7 Mayıs 2016 tarihleri arasında görülebilir.
Ayrıntılı bilgi için lütfen Zeynep Temiz’le iletişime geçiniz: zeynep@galerizilberman.com

Extramücadele (İstanbul, 1970) Mimar Sinan Üniversitesi Grafik Tasarım Ana Sanat Dalı’ndaki eğitimini 1998 senesinde
tamamlamıştır. Sanatçı İstanbul’da yaşamakta ve çalışmaktadır. Gerçekleştirdiği son dönem kişisel sergileri:
Volta 11, Basel, 2015; Gökyüzünde Tanrı Yok Kuşlar Var (Galeri NON, İstanbul, 2014);
Bunu Ben Yapmadım Siz Yaptınız (Galeri NON, İstanbul, 2010);
karma sergiler:
İstanbul:Passion, Joy, Fury, MAXXI 21. Yüzyıl Sanatları Ulusal Müzesi, Roma, İtalya 2015;
Minör Kahramanlıklar (Galeri Zilberman, 2015), Objets Trouves, Delvoyeurs (Galeri Didier Claes, Brüksel, 2015),
Black & White (Van Abbe Museum, Eindhoven, 2013 ve Museum of Modern Art (Varşova, 2011),
The 13th Biennial of Art: Pure Expression (Sırbistan, 2008) ve 10. İstanbul Bienali (İstanbul, 2007).

Galeri ZİLBERMAN 1 (Kat:3)

Istiklal Cad. Misir Apt. No:163 K.3, Beyoglu / Istanbul, Turkey, Tel: +90 212 251 12 14




AKADEMİLİLER Sanat Merkezi - EKİNOKS'A DOĞRU - Grup Sergisi


Kudret Türküm

Burçin P. Arabacı, Seyfi Arıkan,
Beyza Boynudelik, Hakan Cingöz, Veysel Günay,
Mahir Güven, Sinem Kaya,
Mustafa Kula, İlke Kutluay, Rugül Serbest,
Ercan Sert, Evren Sungur,
Sabahattin Tuncer, Nesli Türk, Kudret Türküm, Cengiz Uğur

EKİNOKS'A DOĞRU

Grup Sergisi

9 Mart - 12 Nisan 2016

basın bülteni

Akademililer Sanat Merkezi baharın gelişini temsil eden “Ekinoks’a Doğru” sergisi ile sanat severleri keyifli bir yolculuğa
davet ediyor. Doğanın uyanışının sanattaki benzer ve umut vaadeden yansımalarını taşıyan sergide, izleyiciyi
16 farklı ressamın eserlerinden oluşan bir seçki bekliyor.

Sergide işleri sergilenen sanatçılar: Burçin P. Arabacı, Seyfi Arıkan, Beyza Boynudelik, Hakan Cingöz, Veysel Günay,
Mahir Güven, Sinem Kaya, Mustafa Kula, İlke Kutluay, Rugül Serbest,Ercan Sert, Evren Sungur, Sabahattin Tuncer,
Nesli Türk, Kudret Türküm ve Cengiz Uğur.

Ekinoks’a Doğru, her anlamda zorlayıcı bir kıştan aydınlık ve uzun günlere uzanan yaratıcı zihinlerin, farklı üsluplardaki
ürünlerini ortaya koymaktadır. Sergi 12Nisan 2016 tarihine kadar Akademililer Sanat Merkezi’nde görülebilir. 


 Beyoğlu AKADEMİLİLER Sanat Merkezi

Balo Sok. No:37 Beyoğlu/İstanbul

Tel: +90 212 245 02 29