SERGİLER 2015 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
SERGİLER 2015 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Aralık 2015

SALT Beyoğlu - Şam'da Kayısı // Apricots from Damascus - Fanzin ve Sergi Projesi



 Şam'da Kayısı
Fanzin ve Sergi Projesi

23 Aralık/Dec. 2015 - 21 Şubat/Feb. 2016

Şam'da Kayısı'nın katılımcıları:
Atıf Akın, Nadia Al Issa, Marwa Arsanios,
Khaled Barakeh, Sezgin Boynik, Hera Büyüktaşçıyan, Ergin Çavuşoğlu,
Angela Harutyunyan, Minna Henriksson, Armine Hovhannisyan,
Marianna Hovhannisyan, Güven İncirlioğlu (The Pope), Banu Karaca, Pınar Öğrenci,
Zeynep Öz, Aras Özgün, Dilek Winchester, Fehras Publishing Practice

basın bülteni

Suriye'de savaşın şiddetlenmesinden bu yana milyonlarca kişi ülkeden iltica etmek zorunda kaldı; savaştan kaçanların
çoğu Türkiye, Lübnan ve Ürdün'e sığındı. Kamu alanlarını değiştiren bu hareketlilik ve sürgün iklimi, İstanbul gibi büyük
kentlerde farklı karşılaşma ve etkileşim ihtimallerini beraberinde getirir. Dilek Winchester ve Atıf Akın tarafından bu
bağlamda kurgulanan fanzin ve sergi projesi Şam'da Kayısı, André Breton'un "İnsan yoldaş bulmak için yayın yapar!"
sözüne göndermeyle, sanatçı yayınları ve fanzinler aracılığıyla çok dilli bir üretim ve paylaşım ortamı yaratmayı
hedefler. Projenin katılımcıları, fanzin formatını kullanarak gerek kendi deneyimleri temelinde gerekse Cumhuriyet tarihi
boyunca İstanbul'u merkeze alan göç dalgalarının etkileri üzerine öneriler sunar.

Mevcut durumun olasılıklardan en iyisi olduğu anlamını taşıyan "Bundan iyisi, Şam'da kayısı" ifadesinden hareketle
adlandırılan proje, Winchester'ın 2010-2011'de çıkardığı Kayısı Kent A4 fanzininden temel alır. Her bir sayısı, aralarında
Akın'ın da bulunduğu sanatçıların katkısıyla oluşturulup tasarlanan fanzin, İstanbul'un dört bir yanında PVC kaplama ve
fotokopi hizmeti veren seyyar tezgâhlarda çoğaltılarak dağıtılmıştı. Genellikle görmezden gelinen ve kayıt dışı
ekonominin bir parçası olan bu işi yapanlar, çoğunlukla Doğu Anadolu'dan, özellikle de kayısısıyla meşhur Malatya'dan
İstanbul'a göçmüş kişilerdir. Şam'da Kayısı projesinde yayıncılık, kültürel ortaklıklar yoluyla temas kurmaya gayret eden
bir sanat pratiği ve çeşitli toplulukların kazanmış olduğu, disiplinlerarası ortak bir bilgi birikimi olarak konumlanır.


press release
 Apricots from Damascus
An apexart Franchise Exhibition

Since the escalation of the war in Syria, millions of people have left their homes, with a majority fleeing to Turkey,
Lebanon and Jordan. Public spaces in cities like Istanbul, transformed by this climate of movement and exile,
encompass different possibilities for encounters and interactions. The zine and exhibition project, Apricots from
Damascus, constructed by Dilek Winchester and Atıf Akın, pays homage to Andre Breton's statement "One publishes to
find comrades!" and aims to create a multilingual environment for production and exchange. The participants of the
project use the fanzine format to draw on personal experiences, or on the relics of waves of immigration that took place
in the recent history of the Republic of Turkey, with a specific focus on Istanbul.

Apricots from Damascus builds upon an earlier zine project Apricot City A4, which was initiated in Istanbul by artist
Winchester in 2010, and distributed by the local city PVC pushcart tenders. An unregulated, but tolerated business,
these carts are part of Istanbul's urban, informal economy, and are often operated by migrants from Eastern Anatolia,
particularly Malatya, a region famous for its apricots.

In 2015 Winchester teamed up with one of the original contributors Akın to collaborate on a new zine and an exhibition
that features works and references by all the commissioned editors. The title of their collaborative project, Apricots from
Damascus, is translated from the Turkish "Şam'da Kayısı" that forms part of an idiomatic expression meaning "It doesn't
get any better than this." The zines, which will also be distributed in public spaces in Istanbul, are printed in Arabic,
English and Turkish. Apricots from Damascus positions a form of publication as an artistic practice, in an effort to create
a more accessible template for a cultural commons.


SALT Beyoğlu

İstiklal Caddesi 136, Beyoğlu – İstanbul, Türkiye





22 Aralık 2015

SALT Galata - SABİHA RÜŞTÜ BOZCALI - Ressam / Painter



SABİHA RÜŞTÜ BOZCALI

Ressam / Painter

22 Aralık/Dec. 2015 - 28 Şubat/Feb. 2016

6 Mart Pazar gününe kadar uzatıldı

basın bülteni

Osmanlı İmparatorluğu'ndan Cumhuriyet'e geçiş döneminde yetişen ressam Sabiha Rüştü Bozcalı'nın yaşamına
(1904-1998) odaklanan sergi, 2014'te SALT Araştırma'ya bağışlanan arşivi ve şimdiye dek kapsamlı olarak
incelenmemiş üretimini kamuya açıyor. Türkiye'nin ilk kadın illüstratörlerinden olan Bozcalı'nın kültür tarihindeki
rolüne ışık tutmayı amaçlayan sergide, çeşitli desen, resim, fotoğraf, günlük, mektup ve kartpostalları ile
katkıda bulunduğu yayınlar yer alıyor.

Dâhiliye Nazırı Memduh Paşa'nın sanatkâr kızı Handan Hanım ile Bahriye Nazırı Bozcaadalı Hasan Paşa'nın oğlu
Amiral Rüştü Paşa'nın ikinci çocuğu olan Sabiha Rüştü, annesinin teşvikiyle beş yaşında resme başladı.
İlk derslerini ressam ve müze müdürü Ali Sami Boyar'dan aldı. 15 yaşından itibaren farklı dönemlerde Berlin,
Münih, Paris ve Roma'da; Lovis Corinth, Moritz Heymann, Karl Caspar, Paul Signac ve Giorgio de Chirico gibi
dönemin tanınmış ressamlarının atölyelerinde çalıştı. 1928-1929 yıllarında, İstanbul'daki Güzel Sanatlar Akademisi'nde
Namık İsmail'in atölyesine devam etti. Neo-Empresyonist ressam Paul Signac'ın "kabiliyetli, resim sanatının gerektirdiği
hassasiyete sahip ve kendini tamamen bu mesleğin zorlu çalışmasına adayan biri" olarak tanımladığı Bozcalı,
manzara ve natürmortlar yaptı ama özellikle portreleriyle dikkati çekti.


press release

In 2014, a collection of Sabiha Rüştü Bozcalı's (1904-1998) works and documents was introduced and later donated
to SALT Research. The contents of this archive exposed the compelling life of painter Bozcalı and suggested her
importance as a key figure in the cultural history of Turkey. Previously little known, the complex artistic career of
Bozcalı, who grew up as the Ottoman Empire came to a close and the Republic of Turkey was born, will be explored
for the first time through an exhibition of drawings, paintings, photographs, letters, postcards and the various
publications she contributed to.

Bozcalı was born into a privileged diplomatic family; her father was an Admiral and her two grandfathers served as the
Minister of the Interior and Minister of the Navy. She began painting at the age of five with her mother's encouragement
and was first tutored by Ali Sami Boyar, a painter and museum director. At the tender age of 15 Bozcalı went to study
abroad, in Berlin, Munich, Paris and Rome, working in the studios of prominent painters such as Lovis Corinth,
Moritz Heymann, Karl Caspar, Paul Signac and Giorgio de Chirico. She also attended the studio of Namık İsmail
at the State Academy of Fine Arts in Istanbul between 1928-1929. Described by the Neo-Impressionist artist
Paul Signac as someone who was "talented, having sensibility that painting requires, and entirely dedicated [...] to
difficult working conditions of this profession," Bozcalı painted landscapes and still lifes, yet her portraits aroused
the most serious interest.


SALT Galata (kat/floor:1)

Bankalar Caddesi 11
Karaköy - İstanbul, Türkiye





20 Aralık 2015

X-IST Sanat Galerisi - BAHADIR BARUTER - Mukadderat / Fatality


Bahadır Baruter, Mukadderat Serisi, İsimsiz II, silikon, epoksi, akrilik rezin, pleksiglas, ahşap,
yükseklik: 110, genişlik: 106, derinlik: 24 cm, 2015
Bahadır Baruter, Fatality Series, "Untitled IV", silicone, epoxy, acrylic resin, plexiglass, wood,
height: 110, width: 106, depth: 24 cm, 2015

BAHADIR BARUTER

Mukadderat / Fatality

24 Aralık 2015 - 23 Ocak 2016

X-IST Sanat Galerisi

Abdi Ipekçi Cad., Kasikçioglu Apt. No:42 D.2, Nisantasi / Istanbul
Tel: +90 212 291 77 84




EVİN Sanat Galerisi - MeMeT GÜRELİ - olağan


MeMeT Güreli, "Atölyeden", 2015, Tuval üz yağlıboya, 150 x 350 cm​

MeMeT GÜRELİ

olağan

24 Aralık 2015 - 14 Ocak 2016

basın bülteni

“Olağan” Bir Yaşamda, Atölyenin Ne Önemi Olabilir?

MeMeT Güreli’nin yeni kişisel sergisi “olağan” 24 Aralık, Perşembe günü Evin Sanat Galerisi’nde açılıyor.
“olağan”, kaynağını sanatçının çalışma ortamından (atölye) alıyor ve bir sanat eserinin atölyede başlayan ve
sokaklara karışan özerkliğini, bir sanatçının yaşamında atölyenin
– veya bir yazarın yaşamında bir çalışma odasının – önemi üzerinden sorgulatıyor.

Emre Zeytinoğlu, “olağan” sergisi üzerine hazırladığı yazıda atölye kavramından şöyle bahsediyor: “Bir kez daha
söylemeliyiz ki bir atölye demek, sanat yapıtının kendi yeri demektir; doğru, bu resimler ona dikkat çekiyor. Diğer
yandan onların her biri atölyenin niteliklerini anlattığı gibi, kendileri de bizzat bir sanat yapıtı halinde sunuluyor: Atölyeyi
gösteren, onu yücelten, fakat aynı zamanda o atölyede doğmuş olmakla, özerkliğini yitirmemiş sanat yapıtları bunlar.”

Sergide, tuval üzerine yağlıboya kurgulanmış mekan çalışmalarının yanısıra, sanatçının kolaj alt yapılı kağıt üzerine
karışık teknik çalışmaları da yer alıyor. Geçmiş yıllarda da bağımsız mekanlarda çok sayıda sergi gerçekleştirmiş olan
Güreli’nin sekizinci kişisel sergisi “olağan”, 24 Aralık – 14 Ocak tarihleri arasında, Pazar hariç her gün 11:00 – 19:00
arasında Evin Sanat Galerisi’nde izlenebilir.

MeMeT Güreli: 1989 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Resim Bölümü’nden mezun olan Memet Güreli,
1992 yılında aynı üniversitenin Grafik Tasarım Bölümü, Özgün Baskı Atölyesi’nde yüksek lisans eğitimini tamamladı.
1990 yılında İstanbul’da özel atölyesini kuran Güreli, 1996 yılında Adasanat ismiyle yeniden yapılanan ve tüzel bir
kimliğe kavuşan kurumda kendi sanatsal çalışmalarını sürdürmekte ve gençlere yönelik sanat eğitim programları
yönetmektedir. Sanatçı, 2001 yılında açılan “Dışarıdaki” (AKM, İstanbul) isimli ilk kişisel sergisinin ardından;
“Cadde/Street” (2006, AKM, İstanbul), “Orantılı Güç” (2009, Adasanat), “Rutin” (2011, Adasanat), “Fragmanlar” (2013,
Adasanat) ve “Seçki” (2014, Türk Amerikan Derneği, Ankara) isimli kişisel sergileri ile sanatseverler ile buluştu. Güreli,
2008 – 2011 yılları arasında Işık Üniversitesi, G.S.F. Görsel Sanatlar Bölümü’nde öğretim elemanı olarak görev aldı.
Sanatçının yurtiçi ve yurtdışında katıldığı çok sayıda karma sergi ve fuarlardan bazıları; “ARTIST / Uluslararası İstanbul
Sanat Fuarı” (2015 - 2014, TÜYAP), “Milano Expo” (2015, Milano), “Şehrin Kimliği” (2015, Pinelo Galeri),
“Deve” (2015, Adasanat). Memet Güreli çalışmalarını İstanbul’daki atölyesinde sürdürmektedir.




EVİN Sanat Galerisi

Büyük Bebek Deresi Sokak No:13 Bebek, İstanbul
Tel:+90 212 265 81 58




15 Aralık 2015

AYŞE TAKI Galerisi - AYŞE ve GÜLDEN ÖZDENCANLI - Benekler ve Çizgiler - Takı Sergisi



AYŞE ve GÜLDEN ÖZDENCANLI

Takı Sergisi
Benekler ve Çizgiler

21 Aralık 2015 - 8 Ocak 2016

basın bülteni

Ayşe, 1986 yılında Osmanlı’da leopar benekleri ve kaplan çizgilerini simgeleyen, güç ve kuvvet
sembolü “Çintemani” leri takıya dönüştürmüştü. Hemen ardından, leopar beneklerinden takılar yaptı.

1990 yılında da, Ayşe Takı Galerisi’nin ilk mekanı Ortaköy’de, atölye çalışmalarında öğrencilerine grup
çalışması olarak, leopar benekleri konusunu verdi. Sonuçta,15 öğrencinin herbirinin yaptığı bir benek,
bir kolyede birleşti.

Şimdi ise Ayşe, leopar beneklerini farklı malzeme ve yorumla yeniden canlandırdı.

Gülden Özdencanlı kaplan çizgilerine odaklandı. Abanoz ve gümüş ile güç ve kuvveti simgeledi.

Sergi 8 Ocak tarihine kadar gezilebilir.




AYŞE TAKI Galerisi

Şakayık Sok. 53  Tuna Palas Daire: 1, Teşvikiye, İstanbul

Tel: +90 212 343 21 54


14 Aralık 2015

EVİN Sanat Galerisi - HAKAN GÜRSOYTRAK - "Kara" Gece Devriyesi



Benim Papuçlar ile Yürümeyi Dene, 2015, TUYB, 80x100cm

 HAKAN GÜRSOYTRAK

"Kara" Gece Devriyesi

26 Kasım - 19 Aralık 2015

basın bülteni

“Gece başkadır; gün ile zıtlığına karanlık ve tehlike damgasını vurur; ancak korkularını telafi eden özgürlükleri de
vardır. Gece, günün angaryalarından, insanlığı belli vazifeler, yükümlülükler ve işlerle tanımlayan rutinlerden kaçışı
sağlar.” (Bryan D. Palmer, “Karanlığın Kültürleri”)

Hakan Gürsoytrak’ın “Kara” Gece Devriyesi isimli kişisel sergisi 26 Kasım Perşembe Evin Sanat Galerisi’nde açıldı.
Sanatçının 1980lerden beri özgün tekniği, eleştirel gerçekçi bakış açısıyla devam ettiği ve eserlerinde güncel politik
konuları ele aldığı sanatsal üretiminde, “KARA” Gece Devriyesi sergisi yeni bir serüven. Sergide yer alan resimler,
gecenin karanlığından, sessizliğinden doğuyor ve sanatçının kendisine, atölyesine odaklanıyor. Gürsoytrak, serginin
çıkış noktasını ve sergi adının neden gece resimleri degil de kara resimler olduğunu şöyle anlatıyor: “Hem bir ruhsal
içe kapanış, hem de fiziki görmeye dair optik bir macera idi. Orada olduğunu bildiğin halde tanıyabildiğin nesneler,
gözün onları tararken hatıraların bellekteki kıpırdanmaları. Orada karanlıkta neyin olduğunu düşünmek kadar neyin
olmadığını da hayal etmek, edebilmek. Biçimlerin gecenin loşunda, kenar çizgilerini nasıl kaybederek, mekana
dönüştüklerini izlemeye devam ettim. “Kara, Gece Devriyesi” de buradan geldi işte.”

Sergi üzerine hazırladığı yazıda Emre Zeytinoğlu, gecenin özgürleştiren karanlığı üzerine şunları söyler:
“Evet, gece bizi ışıksız, kara bir ortama mahkûm eder, ama aynı zamanda da sistemin sınırları denetleyen sadık
devriyelerinden korur. Dolayısıyla bir yandan bir belirsizliğin, bir körlüğün ortasında, tehlikelerle yüz yüzeyizdir,
diğer yandan da sınır devriyelerini atlatabilme olanağını yakalamışızdır. Ve o devriyeleri atlattığımız andan itibaren,
düşlerin zamanı gelir.”

Hakan Gürsoytrak’ın “KARA” Gece Devriyesi resimlerine bakarken siyahın içinden çıkan koyu tonları yakalamak için
gözünüze zaman tanımanız gerekiyor. Sergi, 19 Aralık Cumartesi gününe kadar Evin Sanat Galerisi’nde.



EVİN Sanat Galerisi

Büyük Bebek Deresi Sokak No:13 Bebek, İstanbul
Tel:+90 212 265 81 58




13 Aralık 2015

AKADEMİLİLER Sanat Merkezi / A.S.M. - İroniyi Gördün mü? - Grup Sergisi


Ercan Sert, TUYB, 72x65cm, 2015

 Grup Sergisi

Şeyma Barut, Gizem Enuysal, Berna Gülbey,
Kader Genç, Cansu Kahraman,
Ayşenur Köksal, Ahmet Müslüm Küçük, Ercan Sert, Cengiz Uğur

İroniyi Gördün mü?

küratör
Eylül Köksümer

26 Aralık 2015 - 16 Ocak 2016

basın bülteni

Akademililer Sanat Merkezi, 8 genç sanatçının işlerinden oluşan yeni sergisinde, sergiyi oluşturan eserlerin eskizleri
ile son hallerini birlikte sunarak, izleyiciyi farklı bir sanat deneyimi yaşamaya çağırıyor.

Karşımıza çıkan her eserin, yaratımı esnasında, eskizden tabloya uzanan süreçte kazandıkları ve yitirdikleri vardır.
İşte ironi, burada gizlenir; sanatçı yola çıktığında eskizinde bulunan varsayımlar ile yol sırasında değişikliğe uğrayan
adımlarının yarattığı benzerlikleri ve tezatları, ancak yolun sonuna geldiğinde ve geriye dönüp baktığında fark eder.

“İroni’yi Gördün mü?” isimli sergide yer alan bütün eserler, izleyicinin karşısına öncelikle eskizleri, yaratı notları ve
taslakları ile çıkmaktadırlar. Bu kağıt materyaller, özellikle sanatçısının zihinselliğini birebir aktarmada eserin
kendisinden daha samimi, iletişime açık ve dürüst ön sunumlar olarak görülebilir. Sonrasında izleyici, kağıt taslakların
hemen yanında yer alan orijinal eser ile tanışır ve yaratı sürecinin gerçekliğine, rastlantısallığına ve tesadüfi
karşılaşmalarına tanıklık eder. Friedrich Schlegel’in "İroni estetik bir pratiktir, araçtır." sözleriyle de ifade ettiği gibi,
söz konusu sürecin tamamını gözlemlemek, sanatçıya ve sanatsevere estetik bir pratiği ilk elden yaşama imkanı
sunmaktadır. Figüratif resmin son dönemdeki başarılı isimlerinden Şeyma Barut, Gizem Enuysal, Berna Gülbey,
Kader Genç, Cansu Kahraman, Ayşenur Köksal, Ahmet Müslüm Küçük, Ercan Sert, Cengiz Uğur sergide işleriyle
yer alan ve ‘ironik bir durum’ için gözlem imkanı sunan sanatçılar. 


Beyoğlu AKADEMİLİLER Sanat Merkezi / A.S.M.

Balo Sok. No:37 Beyoğlu/İstanbul, Tel: +90 212 245 02 29



11 Aralık 2015

ARTER - Sanat için Alan - Space for Art - Šejla Kamerić: Bim Bam Bom Çarpınca Kalp / When the Heart Goes Bing Bam Boom



 Šejla Kamerić

Bim Bam Bom Çarpınca Kalp

Küratör
Başak Doğa Temür

11 Aralık/Dec. 2015 - 28 Şubat/Feb. 2016

basın bülteni

Šejla Kamerić'in Türkiye'de gerçekleşen ilk kişisel sergisi olan "Bim Bam Bom Çarpınca Kalp", Bosnalı sanatçının
işlerinden kapsamlı bir seçki sunacak.

Kamerić'in kendi deneyimlerinden, anılarından ve hayallerinden hareketle şekillenen işleri, zor zamanlarda hayatın
inceliklerinin bir kenara itilemeyeceğini hatırlatıyor ve bu yolla karmaşık bir psiko-coğrafi manzarayı gözler önüne sererken,
insanın direnme gücünü vurguluyor. Serginin bir punk-rock şarkısının sözlerinden alınan başlığı, hayata ve aşka dair ortak
bir çelişkiyi akla getiriyor: Nedensiz bir tasasızlık hali ile kaybetme korkusunun sürekli bir arada varoluşu.

Küratörlüğünü Başak Doğa Temür'ün yaptığı sergide video, fotoğraf, yerleştirme ve heykel gibi çeşitli mecralardaki işlerin
yanı sıra, sanatçının bu sergi için ürettiği üç yeni yapıtı da gösterilecek.

Kamerić'in işlerinin çoğu sanatçının Bosna Savaşı'na (1992–1995) dair deneyimlerine ve anılarına dayanıyor.


press release

Šejla Kamerić

When the Heart Goes Bing Bam Boom

Entitled "When the Heart Goes Bing Bam Boom", Šejla Kamerić's first solo exhibition in Turkey will present a wide selection
of the Bosnian artist's production.

Kamerić's body of work insists that the delicate and the sublime are not pushed aside during catastrophe or hardship but
that they exist simultaneously, revealing a complex, psycho-geographic landscape, and the tenacity of the human spirit.
The title of the exhibition is taken from the lyrics of a punk-rock song and evokes one of the basic dilemmas of love and life:
the co-existence of exhilaration and a constant sense of insecurity.

Curated by Başak Doğa Temür, the exhibition will bring together works produced through various media, including video,
photography, installation, and sculpture; and includes three new works, thus offering an overview of Kamerić's practice.

Kamerić's works often involve her personal experiences and memories of the Bosnian War (1992–1995).


ARTER - Sanat için Alan

İstiklal Caddesi No:211, Beyoğlu-İstanbul, Tel.: +90 212 243 37 67