Bayağı Kadın Portreleri
9 Mayıs – 9 Haziran
2014
basın bülteni
Benlik, alt benlik,
beden, cinsiyet, içgüdüler, cinsellik konuları
toplumsal bellekte
çoğunlukla bastırılmış konumda.
Şinasi Göktürler’in
sanatının en büyük dayanağı ise bunlar.
Kimi zaman güçlü
hatta gizli kalması gerekene tehdit olarak adlandırılabilecek görseller
vasıtayla,
kimi zaman ise başka imgelerin arasına
saklanmış siluetler yoluyla
hem algı, hem de bu kavramların kabulüyle
oynuyor.
‘Yorgan Altı’ isimli
işte tuvale işlenen detaylı görselin ‘pornografik’ bulunması,
sanatçı tarafında da
yorgan altında sergilenerek ‘sansürlenmesi’
aslında gözü rahatsız
etmemek, izleyiciye seçenek sunmak.
Sanatçı, kişiyi aktif
olarak işin okunmasında konumlandırarak
mahremiyetin
bozulması fikrini karşı tarafa bırakıyor.
Sanatçının
sanatı vasıtasıyla
araştırdığı kavramlara
en direk cevabı
aslında bu işte saklı.
‘Hayvanlığından eser
yok’’de ise sanki birer Rorschach testi gibi.
İkizlenmiş hayvan figürlerinin arasına
gizlenmiş görsellerin açıklaması
bireyin istemsiz
çağrışımlarına açıktır, yorumlaması tamamen kişiliğin dinamiğine bırakılmıştır.
"bayağı kadın
portreleri" gündelik hayatta karşılaşabileceğimiz
tanıdık bile gelebilecek simalarla izleyiciyi
karşılıyor.
İlk bakışta sıradan bir anlatım seçtiği
düşünülse de
tuvallerdeki yüzlerin hikayeleri anlatımın
naifliği ile çelişiyor.
Aslında bu kişiler
seks işçileri.
Göktürkler, olumsuz
etiketlerle ilişkilendirilen bu kişilerin en yalın en savunmasız hallerini
tuvale taşıyarak daha içsel bir yorum
getiriyor.
Herhangi bir
tanımlamadan uzak, durağan portreler mahremiyet olgusunun farklı bir
yorumlaması.
Yarım yüzler ile
ikisinin çocukluk-ergenlik dönemine dönüyor.
Yüzü olmayan
vücutlarda ise daha içsel bir yaklaşım söz konusu.
Bedenlerinin varlığında yüzlerinin tuval
dışında kalması ise kişiliklerin göz ardı edilmelerine,
sadece bedenleri üzerinden
cisimleştirilmelerine gönderme yapıyor.
Berçin Damgacı
BİMİSAL Art & Design Gallery
Ahmet Fetgari Sk. 22
Teşvikiye / İst.
+90 212 246 18 00