1 Ocak 2014

“Sırtını güneşe çevirirsen gölgenden başka bir şey göremezsin” Halil Cibran


Özlem DEVRİM
VİKO Endüstri Ürünleri Tasarımcısı
Sanayi - Üniversite İşbirliği Proje Yürütücüsü

“Sırtını güneşe çevirirsen gölgenden başka bir şey göremezsin” Halil Cibran

Tasarım özünde yaratıcı bir enerjiyi, inovasyon bilinmez fırsatların yeniliklerle vücut bulmasını, gelecek ise tasarım ve inovasyon ile beraber çıkılan sonsuz bir yolculuğu tarif eder benim düşüncelerimde; tabii ki geçmiş bilgilerin ışığında, güncel donanımlarla…

Ayçiçeği ve Apollo’nun mitolojik hikayesi kadar dokunaklı olmasa da güneşe dönen, onunla beslenen ve besleyen; aldığı enerjiyi dönüştürerek doğal bir mucize yaratan ayçiçekleri  gibi tasavvur ediyorum tasarım öğrencilerimiz ile sanayicilerimizi… onlar gibi güneşe doyumsuz, onlar gibi enerji depolayan, dönüştüren ve yaşam zincirinde yeni halkalar üreten...

 “Sırtını güneşe çevirirsen gölgenden başka bir şey göremezsin” sözünde ne güzel ifade etmiş Halil Cibran, gölgelere baka kalmanın aldatıcı fakat varlığı yok eden kibrini... Sanayi ve üniversitelerin bilim ve teknoloji ile  ilişkilerinde de anlamını buluyor bu söz: yüzünü bilime / teknolojiye döndürmeyen sanayiler ve üniversiteler, ne kadar böbürlenseler de sonunda kavrulup yok olmaya  mahkumdurlar; birbirleri ile ayrışmadan, bir tarladaki her bir ay çiçeği gibi tek vücut olmak, hep birlikte ve uyum içinde davranmak, bilim ve teknolojiden gözlerini ayırmadan işbirliği içinde çalışmak / üretmek zorundadırlar. Doğaldır ki aynı tarlanın ürünleri birbirlerinin aynısı olmayacaklardır, farklı tarlalardaki ürünler de birbirlerine hiç benzemeyeceklerdir fakat hiç şüphe yok ki hiçbir tarla toptan kavrulup kurumayacaktır.   

Öğrenci iken tasarım-sanayi ilişkisinin önemi ve zorunluluğunu üniversite sıralarında tecrübe eden, çalışma hayatında değerini anlayan ve devlet politikaları kapsamında teşviki için sayfalarca makale yazan bir endüstriyel tasarımcı olarak, VIKO desteği ve öncülüğünde sanayi ile üniversiteler arasında bir köprü olmayı kendime görev edindim.

Üçüncüsünü gerçekleştirdiğimiz bu birliktelikler arasında –diğer okulların anlayışına sığınarak- en anlamlısını da kendi mezun olduğum okul ile gerçekleştirdiğimin altını çizmek istiyorum.

Vizyoner bir firma olan VIKO A.Ş’nin ve vizyoner bir kurum olan Marmara GSF Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü’nün yenilikçiliğe açık yaklaşımlarının sonucu olarak “deneyim ve yaratıcılığın” buluştuğu bir sinerji platformu oluştu. Ülkemiz için güzel bir örnek oluşturan, gurur ve mutluluk kaynağı bu çalışmada emeği geçenlere teşekkür etmeyi borç biliyorum:

Sanayi – Üniversite İşbirliği projemiz için imkan sağlayan ve destekleyen Genel Müdürümüz Nusret K. Apaydın’a, Arge Merkezi Direktörümüz Orhan Ünal ve Ar-Ge Müdürümüz Çiğdem Yürür’e, projenin gerçekleşmesinde büyük emekleri olan Savaş Kalaça’ya ve İlker Çelik’e; yaratıcı tasarımları için proje öğrencilerimize, bu tasarımların yaratıcılık kodlarını kendilerine işlemiş olan başta Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölüm Başkanı Arslan Özbiçer olmak üzere emeği geçen öğretim üyelerimize teşekkürler ederim.

Özellikle, şirketimizin  Ar-Ge faaliyetlerinde önümüzü açan, teşvik eden, destekleyen, tecrübeleri ile bizlere her zaman liderlik eden Sn. Cahit Durmaz’a  gönülden teşekkürlerimi sunuyorum.




 Özlem DEVRİM
Industrial Products Designer at VIKO
Industry & University Cooperation Project Executive


You see nothing but your shadow if you turned your back to the sun”. (Khalil Gibran)

In my conception, whilst the design in its essence describes that creative energy, in a similar manner innovation describes the coming into existence of the unknown opportunities in revelations, and the future describes that ever ending perpetual voyage that the design and innovation have set off together… of course, in the light of the knowledge from the past coupled with those current hardware.           

Though it may not be or seem to be as poignant as the mythological story of the Sunflower and Apollon, I envisage both, our design students and our industrialist, as the sunflowers that turned themselves toward the sunlight in order to be nourished and to nourish; thus creating a natural magic by transposing all that energy so had and given.          

How fantastically expresses Gibran of that ‘deceiving and existence-destroying feeling of arrogance that one perceives when one stands in bewilderment staring at the clouds’ when he says “You see nothing but your shadow if you turned your back to the sun”. Indeed, that phrase comes very much alive in terms of the relationship of the science & technology with the industry & universities: industries and universities insisting not to turn their faces toward the science and technology are bound to scorch out only to vanish eventually… no matter how much they boasted! Therefore, just like that each and every sunflower plant in a field, they must become as one; acting in total harmony and working, producing and manufacturing in coordination with one another never taking their eyes off the science and technology. Let alone the produce had from different fields are bound to be completely different than one another, even no two produce had from the very same field are going to be the same, either. However, what is certain is that no fields there are to scorch and vanish!                

As an industrial designer who experienced that necessity and importance of design and industry and acknowledged the actual value of that in her professional and wrote many pages of articles for the encouragement of the same under and by state policies, I took it on as a duty with the support of VIKO to bridge that very gap between the industry and the universities.

I would like to take this opportunity, by the virtue of this third meting of ours, to actually underline the most meaningful of all those meetings that I have had with the college I grautated from –of course, with the kind permission of all other colleges.

As a result of that open-to-innovative approach of VIKO INC. as a visionary firm and again as a visionary institution Faculty of Fine Arts, Department of Industrial Products Design at University of Marmara again as a visionary institution, a platform of synergy where “experience and creativity” has now been formed.

I hereby extend my sincere gratitude and thank to our General Manager Mr. Nusret K. Apaydın who gave his support and provided us with much needed assistance, our R&D Centre Director Mr. Orhan Ünal and R&D Manager Mrs. Çiğdem Yürür, as well as to Mr. Savaş Kalaça and İlker Çelik who have helped us in realisation of this meeting, to all our students for their most creative designs, and of course, to our Mr. Arslan Özbiçer; the Head of Industrial Products Design Department who has woven our students with the codes of creativity for all of those designs here, and to all other lecturers.             

And, last but not least, I also sincerely thank to Mr. Cahit Durmaz; who has paved the way at our firm for R&D activities and, encouraged and supported us by sharing his valuable experience with us.