12 Kasım 2013

MABEYN Galeri – ERTUĞRUL ATEŞ – Evvel Zaman İçinde / Once Upon a Time

  

"Evvel Zaman İçinde” 2012, Tuval Üzerine Yağlıboya, 140 x 298 cm.

ERTUĞRUL ATEŞ

Evvel Zaman İçinde

3 – 31 Aralık 2013

basın bülteni

Mabeyn Gallery 3-31 Aralık 2013 tarihleri arasında Ertuğrul Ateş'in "Evvel Zaman İçinde" başlıklı kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor.

Eleştirmen ve yazar Kumru Sis Eren diyor ki "Ertuğrul Ateş, tanımsız bir mekana yayılan kayıp bir kent peyzajında, toprak ve denizi süperpoze ettiği Evvel Zaman İçinde, başlıklı çalışmalarıyla birkez daha karşımızda. Kubbe formunun anımsattıklarından tersine, tarihsel olmayan bir 'ulu'ya adanmış gibi yükselen mimari formlar, tanıdık silüetler gibi gelse de, kadim uygarlıklara dair ideogramlarla birlikte kullanılıyor. Ateş her zamanki gibi organik formların akışkanlığından kurguladığı bir resimsel tadı tuvale yayıyor; yalnız bu kez organikten mimariye ve mabet mimarisine göndermeler yapıyor. Kuşlar, gökyüzünde süzülen zeplinler, kayıp kentin kaderine dokunan gizemli ellerle, evvel zamanda var olan ve şimdi kayıp olanı selamlıyor. Zaman zaman kartezyen mekan fikrini kıran, dairesel tuvallere dönüş yapıyor, Doğu sanatının tasavvufi ve gizemci yaklaşımlarıyla, Batı sanatının soyut arayışlarını kendi resimsel kurgusuyla sentezliyor. Tuvalde kurguladığı kayıp şehir, Bosch'un 'Dünyevi Zevkler Bahçesi'ne ev sahipliği yapan bilinmez toprakları çağrıştırıyor".




 “Once Upon a Time" 2012, Oil on Canvas, 140 x 298 cm.

press release

ERTUĞRUL ATEŞ

Once Upon a Time

3 – 31 Aralık 2013

The Mabeyn Gallery is hosting Ertugrul Ates’s exhibition “Once Upon a Time” from December 3rd-31st 2013.

Critic and writer Kumru Sis Eren says “We are once against faced with the works of Ertuğrul Ateş, entitled Once Upon a Time, in which a lost urban landscape is sprawled across an undefined location, superimposing earth and sea. As opposed to the dome shapes they evoke, the soaring architectural forms that seem dedicated to non-historical “Grand Nobility” give a feeling of being familiar silhouettes, but they are used together with ideograms belonging to ancient civilizations. As always, Ates spreads onto the canvas a fictionalized pictorial feeling through the familiarity of organic forms, but this time he includes references ranging from organic to architectural, particularly temple architecture. Birds and zeppelins floating in the sky greet that which once was, but is now lost, with mysterious hands that touch the fate of the lost city. At times he uses mysterious approaches from Sufi tradition that break the concept of Cartesian space and return to their starting point on circular canvases, in order to synthesize his own pictorial setting with Western art’s abstract searches. On the canvas the lost city that he has created is reminiscent of the unknown lands that house Bosch’s “Garden of Earthly Delights”.



MABEYN  Galeri

Nüzhetiye Cad. No:63, Beşiktaş, İst.

Tel: +90 212 261 60 60