AYŞE GÜL SÜTER
Motion / Hareket
13 Haziran
– 13 Temmuz 2013
basın bülteni
Ayşe Gül
Süter ‘Motion / Hareket’ adlı ilk kişisel sergisi ile 13 Haziran - 13 Temmuz
tarihleri arasında Pg Art Gallery’de yer alacak.
Etkileşimli düzenlemeler kullanarak hareket, ışık, renk,
zaman ve mekan olgularını yeni medya pratikleriyle ele alan Ayşe Gül Süter, bu
sergide yer alan düzenlemelerinde deneysel olarak gerçekleştirdiği yeni
çalışmalarını izleyiciye sunacak.
Serginin çıkış noktasını “herhangi bir yazılım kullanmadan,
‘etkileşim’ nasıl tasarlanabilir?; optik algılayıcılar, dokunmatik aygıtlar ve
görüntü işleme olmadan da yeni medyanın temel problematikleri söz konusu
edilebilir mi?” soruları oluşturuyor. Bu sorular şüphesiz yeni medya sanatı
için büyük bir öneme sahip. Özellikle günümüzün etkileşimli düzenlemeleri
düşünüldüğünde, çoğu zaman medyumun kendisi bir araç olmaktan çıkıp,
"eğlence" hedefli bir amaca dönüşüyor. Süter "etkileşim", "izleyici"
ve "deneyim" olgularını tek bir medyumun hiyerarşik alanında ele
almamak adına, bilinçli bir şekilde kendi teknik bilgisini öteliyor ve
"ışık" ya da "hareket" gibi kavramların esasen sanatın
özsel nitelikleri olduğuna işaret ediyor.
Gündelik yaşamının bir kısmını otomobil servisinde çalışarak
geçiren sanatçı, gün boyunca hasarlı, yanmış ve camları kırılmış araçlar ile
karşılaşıyor. Bu kırık camları atölye ortamına taşıyarak ışık ile kimi deneyler
tasarlıyor. Üst üste binen ve kırılmış camlarda hareket eden imgeler ise
sergideki analog animasyonları ortaya çıkarıyor. Çalışmalarda beliren imgeler
izleyicinin bakış açısına göre biçimlendiğinden Süter, etkileşimi medya temelli
bir yapıdan gündelik yaşamın içine ve psikolojik bir deneyime doğru
kaydırmakta. Sanatçı aynı zamanda yazılım olmadan da kırık bir camın
programlanabileceğini göstermiş oluyor. Turing makinalarından günümüz
bilgisayarlarına dek güncelliğini hiçbir zaman yitirmeyecek olan
"programlanabilirlik" sorunu, Süter’de gerçekten bir yaşanmışlığı olan
malzemeler ile söz konusu ediliyor. Kırık cam hem metaforik anlamda hem de
teknik anlamda bir belleğe sahip. Camların ışık ile olan ilişkileri
düşünüldüğünde, Süter’in kendi laboratuvarında etkileşimli
"fotoğraflar" ürettiğini söylemek mümkün. İzleyici, aynalar ve kırık
camlarla karşılaştığında ise bu fotoğraf her seferinde, başkalarının
fotoğrafıyla iç içe girmeye, kendini yeniden dönüştürmeye ve ışık ile kazınmaya
devam ediyor.
Etkileşim, optik bir oyun olmaktan ziyade izleyicinin dünya
ve nesnelerle kurduğu ilişkiyi kendi bedeni üzerinden açımlamasına olanak veren
bir deneyim. Sanatçının çalışmalarında beliren bozuk beden imgemiz, bize hem
dünya ve nesneleri algılayışımızda kendi içsel algımızın oynadığı rolü hem de
uzamdaki konumumuzun varlıksal açıdan taşıdığı önemi gösteriyor.
Sürekli hareket eden ve izleyiciye statik bir bakış açısı
sunmayan bu çok perspektifli imgeler, artık sanatın çerçeve içine alınamayan ve
elle tutulamayan akışkan bir yapıya büründüğünün bir göstergesi. Bu noktada
izleyicinin de paralel bir refleks göstermesi ve aynı akışkanlığa sahip olması
gerekiyor. Tek merkezlilik hem optik olarak hem de kavramsal olarak artık
yaşamımızla örtüşmüyor. Gündelik deneyimlerimizdeki nesnelerle kurduğumuz
"bakmak" ve "yön değiştirmek" gibi çok basit eylemler
Süter’in çalışmalarında bize "etkileşim" bağlamında sunulduğudan,
yeni medyanın artık bilim-kurgu olmadığını ve sıradan
yaşama sızdığını görüyoruz.
Ayşe Gül Süter
1982’de
İstanbul’da doğan Ayşe Gül Süter, New York’ta Tisch School of the Arts’ta Animasyon
ve Dijital Sanatlar Bölümü’nde öğrenim gördü. Yükselen genç bir sanatçı profili
çizerek videolarını birçok etkinlik kapsamında sergileme fırsatı yakaladı.
Video, animasyon ve interaktif video yerleştirme türleri üzerinden projelerini
kurgulamaya devam etmektedir.
PG ART Gallery
Boğazkesen Cd. No: 76/B Tophane İstanbul
Tel.: +90 212 252 80 00