31 Mart 2013

ARTE ISTANBUL Sanat Merkezi – FEVZİ KARAKOÇ – Dünyanın Görüldüğü Yer



FEVZİ KARAKOÇ

Dünyanın Görüldüğü Yer

04 Nisan – 04 Mayıs 2013

basın bülteni

Sanatçı Fevzi Karakoç'un " Dünyanın Görüldüğü Yer " isimli solo sergisi 4 Nisan- 4 Mayıs 2013 tarihler arasında Arte İstanbul Sanat Merkezinde sanat severlerle  bulusacak.
  
Karakoç'un ilk dönem eserlerinden son dönem eserlerine kadar uzanan yolculuğunda Ortadoğu coğrafyasının birbirine benzer görünen farklı tarihsel dönemlerinin  izini sürmek mümkün.

Sanatçı'nın  daha önceki sergilerinde izlediğimiz, gizemli, büyülü dünyasının kesfetmeye bu sergisinde de  devam ediyoruz. Farklı dönem resim ve heykellerde Karakoç, gerçek ve masalsı yolculuklarından derlediği imgeleri konusturuyor: At figürlerine nar ve limonlar eslik ediyor,  Minyatürlerinden, esintiler getiriyor.

Karakoç'un sanatı imgeler üzerine. Bu imgeler, sadece resimsel değil, siirlerden, masallardan, Anadolu efsanelerinden  besleniyor. Her resmin kendi öyküsü var; bir öyküden doğmak yerine, olusum sürecinde kendilerine özgü bir öykü olusturmuslar.

Orta Asya inancına göre "at" bereket, medeniyet güç, cesaret  ve zenginlik sunmustur. Karakoç bize bu gelenekleri renklerle ve masumiyetle sunmaktadır.

Sanatçının bu sergisinde yer alan eserleri,  yalın bir anlatım dili, sade bir ifade ve durgun renklere sahiptir. Bu gerçekliği inceden inceye isleyen sanatçı bizim baska bir noktaya, öteye geçmemizi sağlar. Bir çok eserinde görülen derin bir kuskuyla karsıladığı imgelerini hiç elestirmeden devralmasıyla, sonunda imgelerine hükmetmis oluyor. İzleyiciye  herhangi bir içerik sunmaktan da önce bütün kanıları bir yana atma sorumluluğuyla yüzyüze bırakıyor. Önce anlamak zorunda olmadıkları sey  anlasılır geliyor.

Karakoç  "Dünyanın Görüldüğü Yer" adını tasıyan sergisinde içinde kaybolduğu uçsuz bucaksız coğrafyasının bir bir hikayelerini anlatıyor.

Murathan Mungan, Fevzi Karakoç hakkında yazdığı ve bu sergiye de ismini veren “Dünyanın Görüldüğü Yer” isimli yazısının ikinci bölümünde, Karakoç’un eserlerini şöyle anlatıyor:

"Bozkırda kaybolmus atlar da öyle.
Konakladıkları resmin iklimine yalnızca hızlarını bırakıyorlar.
Birbirlerine karısarak hızlarını bırakıyorlar.
Bozkırın kumunda, ovanın sisinde kaybolmus, zor seçilen atlar gelip geçiyorlar resmin içinden, tekrar aynı resme dönsek bakacağız yerlerinde değiller. Kum, sis, leke kalmıs yerlerinde.
Bulmaya çalıstıkları sey neyse, baskalarının gözü için kaybolmusluklarını unutturuyor onlara. Rüzgâra kilitlenmisler, kendi rüzgârlarına.
Kimi zaman aynı koyaktan dağılacakları dört yönle birlikte varlar. Toplanıp dağıldıkları yerden çıkmak üzereler yola.
Kendi coğrafyasından dünyaya bakanların sağlam zamanları, sağlam zeminleri, sağlam durusları görünüyor bu yolculukta.
Bütün dünya en iyi oradan görülür. Buna ben de inanıyorum."




ARTE ISTANBUL Sanat Merkezi

Kumbaracı Yokuşu, TercümanÇıkmazı No:16/1 Beyoğlu

Tel: +90 212 292 8045