FEVZİ KARAKOÇ
Dünyanın Görüldüğü Yer
04 Nisan – 04 Mayıs 2013
basın bülteni
Sanatçı Fevzi Karakoç'un " Dünyanın Görüldüğü Yer
" isimli solo sergisi 4 Nisan- 4 Mayıs 2013 tarihler arasında Arte
İstanbul Sanat Merkezinde sanat severlerle
bulusacak.
Karakoç'un ilk dönem eserlerinden son dönem eserlerine kadar
uzanan yolculuğunda Ortadoğu coğrafyasının birbirine benzer görünen farklı
tarihsel dönemlerinin izini sürmek
mümkün.
Sanatçı'nın daha
önceki sergilerinde izlediğimiz, gizemli, büyülü dünyasının kesfetmeye bu
sergisinde de devam ediyoruz. Farklı
dönem resim ve heykellerde Karakoç, gerçek ve masalsı yolculuklarından
derlediği imgeleri konusturuyor: At figürlerine nar ve limonlar eslik
ediyor, Minyatürlerinden, esintiler
getiriyor.
Karakoç'un sanatı imgeler üzerine. Bu imgeler, sadece
resimsel değil, siirlerden, masallardan, Anadolu efsanelerinden besleniyor. Her resmin kendi öyküsü var; bir
öyküden doğmak yerine, olusum sürecinde kendilerine özgü bir öykü
olusturmuslar.
Orta Asya inancına göre "at" bereket, medeniyet
güç, cesaret ve zenginlik sunmustur.
Karakoç bize bu gelenekleri renklerle ve masumiyetle sunmaktadır.
Sanatçının bu sergisinde yer alan eserleri, yalın bir anlatım dili, sade bir ifade ve
durgun renklere sahiptir. Bu gerçekliği inceden inceye isleyen sanatçı bizim
baska bir noktaya, öteye geçmemizi sağlar. Bir çok eserinde görülen derin bir
kuskuyla karsıladığı imgelerini hiç elestirmeden devralmasıyla, sonunda
imgelerine hükmetmis oluyor. İzleyiciye
herhangi bir içerik sunmaktan da önce bütün kanıları bir yana atma
sorumluluğuyla yüzyüze bırakıyor. Önce anlamak zorunda olmadıkları sey anlasılır geliyor.
Karakoç "Dünyanın
Görüldüğü Yer" adını tasıyan sergisinde içinde kaybolduğu uçsuz bucaksız
coğrafyasının bir bir hikayelerini anlatıyor.
Murathan Mungan, Fevzi Karakoç hakkında yazdığı ve bu
sergiye de ismini veren “Dünyanın Görüldüğü Yer” isimli yazısının ikinci
bölümünde, Karakoç’un eserlerini şöyle anlatıyor:
"Bozkırda
kaybolmus atlar da öyle.
Konakladıkları resmin
iklimine yalnızca hızlarını bırakıyorlar.
Birbirlerine karısarak
hızlarını bırakıyorlar.
Bozkırın kumunda, ovanın
sisinde kaybolmus, zor seçilen atlar gelip geçiyorlar resmin içinden, tekrar
aynı resme dönsek bakacağız yerlerinde değiller. Kum, sis, leke kalmıs
yerlerinde.
Bulmaya çalıstıkları
sey neyse, baskalarının gözü için kaybolmusluklarını unutturuyor onlara.
Rüzgâra kilitlenmisler, kendi rüzgârlarına.
Kimi zaman aynı
koyaktan dağılacakları dört yönle birlikte varlar. Toplanıp dağıldıkları yerden
çıkmak üzereler yola.
Kendi coğrafyasından
dünyaya bakanların sağlam zamanları, sağlam zeminleri, sağlam durusları
görünüyor bu yolculukta.
Bütün dünya en iyi
oradan görülür. Buna ben de inanıyorum."
ARTE ISTANBUL Sanat Merkezi
Kumbaracı
Yokuşu, TercümanÇıkmazı No:16/1 Beyoğlu
Tel: +90
212 292 8045